Haydar BEKİROĞLU ' ın Yorumu

ULUSLARARASI MÜSLÜMAN TOPLULUKLARLA DAYANIŞMA VAKFI


Varoluşu itibariyle yeryüzünde hayrı ve hakkı egemen kılmak, fesadı ve yozlaşmayı önleyerek barış ve huzuru tesis etmek üzere Allah’ın mükerrem ve müşerref olarak yarattığı insan, Hz. Âdem’den beri ma’rufun yüceltilmesi için çok büyük mücadeleler vermiştir. Birer hayır kurumu olarak vakıflar, iyiliği kalıcı hale getirme konusunda önemli fonksiyonlar icra etmiş ve hayrın müesseseleşmesine katkı sunmuştur.


İnsanı erdemli kılan ve sonsuzluk yurdunda nimetler içinde kalıcı hale getiren davranışlar, salih amellerdir. Allah’ın katında baki kalıp yitmeyecek olan salih ameller, içten bir niyetle başlar. Sabır ve azimle yaygınlaştırılır. Müesseseleşme ile de kalıcı hale gelir. Dolayısıyla kalıcı hayırlara öncülük etmek Hz. Peygamber (sav) tarafından “güzel bir gelenek/yol açmak” şeklinde tanımlanmıştır. Vakıflar birer hayır yoludur. Bu yola emek verenler şüphesiz o yoldan yürüyenlerin sevabından istifade edeceklerdir.


İslam dininin temellerine baktığımızda iman ve ibadetle birlikte en fazla vurgulanan davranışın infak/paylaşımcılık olduğunu görürüz. Mü’min, kalbinin derinliklerinde hissettiği iman şuurunun etkisiyle, sahip olduğu bilgiyi, malı, mülkü, bedensel gücü ve diğer imkânları insanlarla paylaşır. Namazı kılmak, orucu tutmak, hacca gitmek ne kadar kıymetliyse, zekâtı vermek ve imkânları paylaşmak da bir o kadar değerlidir. Kur’an’ın namaz ve benzeri ibadetlerden bahsettikten hemen sonra paylaşmaktan söz etmesi buna işaret eder. Bu yönüyle vakıflar, insanın imanını güçlendirebileceği hayır, infak ve paylaşma kapıları açar.


Vakıf medeniyetimizin önemli müesseselerinden biri olarak 1997’de Tokyo Camii Vakfı adıyla kurulan vakfımız, 2017’de Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı ismi ve vizyonuyla, mazlum coğrafyalardaki hak ihlalleri, ayrımcılık, nefret ve zulümlere karşı farkındalık çalışmalarına yoğunlaşmıştır. Bu konularda oluşturulacak farkındalıklara insanlığın ihtiyacı vardır. Çünkü küresel dengeler, sesini yükseltmeyenlerin sesi yüksek çıkanlar karşısında yok edildiği şekilde gelişmektedir. Öte yandan, sesi yükseltmek kuru bir gürültü ve yankı bulmayan sloganlardan ibaret de olmamalıdır. Bu nedenle MÜSDAV, nitelikli insan kaynağı oluşturmaya, ehliyetli ve liyakatli şahsiyetler yetiştirmeye, insana ve gençliğe yatırım yapmaya büyük önem vermektedir.


MÜSDAV, köklü geçmişinin yanı sıra yakın zamanda hayata geçirdiği kapsamlı projelerle birlikte kendisine emanet bırakılan vakıf kültürünü sonraki nesillere layıkıyla taşıma ve evrenselleştirme çabası içerisindedir. Bu hedeflerini gerçekleştirirken kurumsal kapasitesini geliştirmeye odaklanan vakfımız, gelenekle güncel anlayışları birleştirerek vakıf hizmetlerine yeni bir yaklaşım getirmiştir. Bünyesindeki iştiraklerini hizmetleri güçlendirici şekilde yapılandıran yönetim kurulumuz, böylelikle vakıf hizmetlerinde ve projelerinde kalıcılık ve sürdürülebilirlik konularında da sağlam bir zemin oluşturmuştur.

Mütevelli heyetin uygun görmesiyle 2015 yılından bu yana farklı konumlarda olmak üzere bünyesinde bulunduğum MÜSDAV’ın kuruluşundan bugüne gelişine kadar önemli hizmetlere ifa eden mensuplarına ve yöneticilerine medyunu şükran olduğumu belirtmek isterim. Yapacağımız tüm faaliyetlerin hakkın rızasına medar ve mazhar olmasını Cenâb-ı Allah’tan niyaz ederim.


Hakkın ve hayrın hizmetinde geride kalıcı salih ameller bırakan kullardan olmak niyazıyla…

Haydar BEKİROĞLU


Yönetim Kurulu Başkan Vekili