Prof. Dr. Ali ERBAŞ ' ın Yorumu

ULUSLARARASI MÜSLÜMAN TOPLULUKLARLA DAYANIŞMA VAKFI


İslam kültür ve medeniyetimizde vakıf ve vakıf çalışmaları yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kurumsallaşmış halidir. Hz Ömer’in (r.a.) “Semğ” adı verilen hurma bahçesini, sahabe efendilerimiz önünde kayıt altına alarak bu arazinin satılmaması, miras bırakılmaması ve hibe edilmemesi şartı ile fakir, köle, misafir ve Allah yolunda olanların istifadesi için vakfetmesi ile İslam tarihinde vakıf anlayışının ilk tohumu atılmıştır. Bu olaydan sonra İslâm toplumlarında vakıf kurma ve vakfiye geleneği başlamış, kurulan vakıflar dünyanın dört bir yanına iyiliği, insani değerleri ve İslam’ı ulaştırmanın bir vesilesi olmuştur. Milletimizin özünde ve örfünde bulunan yardımlaşma duygusu İslamiyet sonrasında birçok vakfın kurulmasına vesile olmuştur. Osmanlı döneminde de bu faaliyetler zirveye çıkmış, sadece Müslüman toplumunu değil, tüm insanlığı, hatta doğayı ve hayvanları da içine alan bir sistem haline gelmiştir. Kültürümüzde vakıf hizmetlerinden yararlanabilmek için ne etnik ne dinî ne de cinsiyet ayrımı yapılmamıştır.

Günümüze kadar gelen ecdat yadigârı eserler de, bünyelerinde kurulan vakıflar sayesinde bizlere kadar ulaşmıştır. Bugün kamu tarafından yürütülen birçok hizmet Osmanlı’da vakıflar eliyle ifa edilmiştir. Bu sebeple Osmanlı medeniyeti, "vakıf medeniyeti" olarak nitelendirilmiştir.

Bu bağlamda medeniyetimizdeki Vakıf kültürünün en güzel örneklerinden biri olan MÜSDAV vakfımızın çalışmalarını memnuniyetle takip etmekteyim. MÜSDAV, uzak diyarlarda yaşayan dindaşlarımızın ve soydaşlarımızın ibadet ihtiyacını karşılamak, dertleriyle dertlenmek üzere 1997 yılında kurulmuştur. Bu vakıf ilk olarak Japonya’nın başkenti Tokyo’da bir cami ve külliye yaptırarak ibadete açmıştır.

Kuruluş amacını başarı ile tamamlayan MÜSDAV 2017 yılında, Vakfın İsmini tüm insanlığı kuşatacak şekilde “Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı” olarak değiştirmiştir. Böylece, İslâm dininin insanlığa huzur ve barış getirmeyi amaçlayan evrensel ilke ve değerlerini dünyanın dört bir yanına taşıma misyonunu kendisine ilke edinmiştir. Dinî içerikli eğitim, kültür ve sosyal faaliyetler, İnsan hakları, ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele çalışmaları gibi konularda muhtelif faaliyetler gerçekleştirmiştir. Dünya genelindeki Müslüman toplulukların statüleri, dinî ihtiyaçları ve beklentileri ile ilgili bilimsel çalışmalar yürütmüştür. Bu faaliyetler milletimiz ve insanlık için önemli bir boşluğu doldurmaktadır.

Yaşadığımız çağ, zihinleri ve gönülleri kirleten saldırılara, yeryüzünü yaşanmaz hale getiren ifsada, aşırılığa, savaş ve zulümlere esir olmaktadır. Hiç şüphesiz tüm bu yaşananlardan en çok muzdarip olan kesim ise dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan azınlık Müslüman topluluklarıdır. İslam kardeşliğine, Müslümanların vahdet şuuruna, ekonomi, eğitim, sosyal, kültür, sanat vb. anlamda ilişkilerin tesis edilmesine, iletişimin sağlıklı ve tutarlı sağlanmasına çok ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu sebeple MÜSDAV vakfımızın varlığı bize heyecan ve ümit vermektedir.

Vizyonu, kurumsal yapısı ve dinamizmi ile kuruluş amacı doğrultusunda öncelikle nitelikli insan kaynağı yetiştirmeye yönelik faaliyetlere yoğunlaşan “Uluslararası Müslüman Topluluklarla Dayanışma Vakfı” yönetim kurulu ve çalışanları ile gönüllülerinin gayret ve çabalarının köklü vakıf geleneğimizde önemli bir iz bırakacağına inanıyorum.

Vakıflar ile insanlığa hizmet edenleri rahmet ve minnetle anıyorum. Vakıflarımızın yaşatılmasına katkıda bulunan hayırsever kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.


Prof.Dr.Ali ERBAŞ


Diyanet İşleri Başkanı